April 11, 2014

dokuzluk

kayit, istanbul.
20 mayis, ataturk havalimani.

cok yorgunum. hayatim orada ama kaldigi yerden devam etmis 4 ay. sanki ankara ucagina binene kadar guvendeyim. ucaga biniyorum. yabanci her sey yok olamaya basliyor. basladik, ilk yuz metrede yuruyecegim galiba. pasaport birden onemini yitiriyor. birazdan aile, ev. hepsi turkce. ilk yirmi dakika orada toplamda turkce konustugunu asacak kadar cok. ucak indi, kopruden geciyorum. kapi aciliyor, bavullari bekleme zamani. bavullarim acinacak kadar gec geliyor. anne, baba sabirsiz. uzakta bekliyorlar. tam o sirada bana carpiyorsun. dusuyorum. yuzunu daha once gormedim biliyorum, ama sanki seni taniyorum. elini uzatana kadar yavas cekimde her sey. parmak uclarin benimkilere dokundugunda akis normale donuyor. biraz saskin bakiyoruz. sonra telefonunu veriyorsun, ara beni. en kisa zamanda diyorum. bu sahneyi dinleyen merakli seyirci kirk yildir tanisiyorlar der, ya da bana oyle geliyor. ve her sey tam olarak o anda bitiyor.

kes.

No comments:

Post a Comment