November 28, 2010

hey sen

henuz ismen tanimadigim icin sana boyle kabaca seslenmemi mazur gorursun umarim. hos tanistigimizda bendeki seytan tuyunu goreceksin, eminim bunu da mazur goreceksin. yalan soylemedigimi de ogrenmen zaman almayacak eminim. sevdigin sarkilari ogrenmek istemiyorum, sevdigin filmleri de oyle. neleri sevdigini ogrenerek kendimi onlara gore sekillendirmek istemeyecek bir insanim. senin de benim sevdigim sarkilari bilmene luzum yok, ama iyi bir muzik arsivim vardir. belki bir gun ona goz atmana izin veririm.

ben yalnizligi ve usumeyi cok severim. o yuzden ceketini vermen gibi sacma jestlere hic gerek yok, sogugu iliklerime kadar hissetmek istiyorum. insanlari sevmiyorum ben, bir baska insana neler yapabildiklerini gordukten sonra ozellikle. o yuzden kendi basima olmayi seviyorum, en yakinlarim bile bilir bana sinirlarimi vermeleri gerektigini. uc gun dip dibe yasayalim, yirmi dort saat gecirelim gorursun dorduncu gun birbirimizi kedi kopek gibi yeriz. o yuzden ozgurluk denen kucuk kacamaklarima goz yumman gerekecek. seni kendimle aldatacagim yani. durust oldugumu soylemistim. fazlasiyla.

her nerdeysen umarim uzunca bir sure gorusmeyiz ve adini ogrenmem. ayni saniyeleri paylasmayiz ve ayni melodileri duymayiz. ve dilerim hep cok iyi kalirsin. hep huzurlu uyursun, hatta umarim bol bol hayal kurup ruyalar gorursun. ama en onemlisi dilerim buyursun, bedenini buyuturken kafani ve dusuncelerini de buyutursun. gorusmek uzere, pek cok ileride.

sincerely, nc.


November 27, 2010

tını


gözlerimi kapattığımında gözümde bir şeyleri canlandıramamam,
hayal kuramadığım için rüyaları çok sevmeme neden oldu.
çok nadir rüya görüyor oluşum, gördüklerimi de unutuşum
kırık buçuk yaptı beni. bir kitap okuduğumda karakterleri
kafamda kişilere dökerim ama gözümde canlanmaz
sadece aklımda belirir nitelikleri. işte bu yüzden
hepinizden eksik ve bütünüm.
yours truly,
nc

November 26, 2010

this country is afraid of me. i have seen its true face.

korku en güçlü güdüdür. ve korku gözünün içine bakar insanın. diğerlerine benzemez üstelik, birkaç saniye sonra bakışlarını çekme gereği duymaz. birisi bu gereği duyuyorsa o sensindir. ben bu ülkenin gerçek yüzünü gördüm, diğer pek çok yitik kahraman gibi. onlar bizden korktu çünkü biz gördük gerçeğini açık seçik. ve işte bu yüzden korku salmak istediler bize, susturmak için gerçekleri. ve onların pelerinleri bizim leşlerimizin üstünde yükseldikçe onlar kahraman ilan edildi. işte bu yüzden bu filmin kötü adamı biziz. işte bu yüzden uğur mumcularımız, hrant dinklerimiz artık uyuyor tetiği çeken ve çektirenler yerlere göklere sığdırılamazken. biz onların istediği gibi susmadık diye aldılar ellerimizdekileri, bir nefes hakkımız kaldı. kimi zaman bu bile fazlaydı üstelik. işte bu yüzden bugün biz bu filmin kötü adamlarıyız, siz uyuyor uyutuluyorken.

November 25, 2010

single, not ready to mingle.

yeni sarkilar ogrenmek. yeni sarkilarda yeniden onu sevmek. yeni bir dudagi opmek, yeni bir kurek kemigine inmek. yeni bir ruh haline burunmek. yeni bir ben tanitmak, yeni bir seni tanimak. yeni bir ruhu boyamak. yeniden baslamak. yeni olmak. yine yeniden savasmak. yine zor, hep zor. iste bu yuzden insanlar o kapidan kolayca cikip gidemiyor.

November 24, 2010

o gunlerden bugun



tam olarak soylemek istedigim cumle de bu! alerjik bir reaksiyon benimkisi, evrene karsi hem de. sinirli olmayi sevmiyorum ama sinirle dusup kalkiyorum o gunlerde. manevi yorgunluk kelimesinin anlamini yeniden kesfediyorum, sil bastan yasiyorum. normalde gulup gecebildigim seyler beni cinayete tesebbus edecek noktaya getiriyor. ilk lesim muhtemelen bu reaksiyonun kurbani olucak. toparlamam gerekirse yorgunluk basa bela, ozellikle o gunlerimde. o gunler denince akla pms veya adet donemi gelmesi de olasi ama bambaska bir kimya bu, yuzundeki o siritisi sil genc. yikil.


November 21, 2010

pek sık düşünür oldum bu ara kişisel sınırlar ve bunların ihlali meselesini. sadede gelirsek tecavüzü yani. bir kere tecavüzün sadece bedensel ve buna bağlı olarak cinsel bir durumdan ibaret olmadığına karar vereli çok oluyor. manevi baskı, maddi baskı ve pek çok şekilde kendini gösterebilir bu ihlal. işin özü senin isteğin dışı bir şeylere zorlanıyor oluşundur tecavüz. sevmediğin biriyle duruşun, sevmediğin işleri yapıyor oluşun, birilerini memnun etmek bir şeyleri sağlamak adına kendi isteğin dışı şeyler yapıyor oluşundur tecavüz. senin sınırlarının, mevcut varlıklarının kirlenişidir tecavüz.

evimin sokaklarını ezberleyişin, kelamlarımı kendi sözlüklerinde kirletişin, sevdiğim karaları fethedişin benim sınırlarımı ihlal ettiğinin açık göstergesi. işte bu yüzden bu gemide tahta üzerinde yürütülüp denize döküleceksin. ve emin ol bu geminin eşrafı asla anmayacak seni, küfür etmek için dahi, iki kadehi bir araya getirirken.

November 20, 2010

tyger | w. blake

tyger! tyger! burning bright
in the forests of the night,
what immortal hand or eye
dare frame thy fearful symmetry?

November 16, 2010

romantik

hayvansin riza, ne bir cicek alir gelirsin ne bir sofra hazirlanir adini bile soyleyemedigim yemeklerle dolu. mumlar desen dolapta curudu, porselen takimina da bosuna para verdik o kadar. hic olmadi disari yemege cikarir dedim, onu da yapmadin. hediye paketini acarken yapacagim sasirmiz yuz ifadesini saatlerce ayna onunde calistim, bir kere kullanmak nasip olmadi. supriz ne bildiginden bile suphelendigim icin her yere biraktigim ipuclarini da anlamadin, hayvansin riza.

-kiz birak da hollywood isini yapsin.

November 6, 2010

bak yine yaptim, ah esoglu ben

icinizdeki hayvani evcillestiremeyiz belki ama ona bir iki numara ogretebiliriz insan-mis gibi yapabilin diye. makara konusuna gelince haddindan fazla eglenceli olabilirim, recep ivedikmis megersem galiba bile diyebilirsiniz ama gerektiginde hepinizden zarif ve kibarim, ailem beni boyle yetistirdi pek cok insan gibi. elinizden gecen banknotlar insanliginizi cilalamayacagi gibi insanlarla iletisim konusundaki eksikliklerinizi de ortmeyecektir. ayrica kagit halindeki varliklarinizi yelpaze yapip sallamanizin da size bir fayda getirmeyecegi ortada. siz gidip Jimi Hendrix'e gitarda en birinciyim arkadas deseniz de bir halt olmuyor, o hesap iste. kisacasi ne diyorduk kendiniz calip kendiniz oynuyorsunuz, kulaga hitap etmediginiz gibi sofraya meze olmaktan oteye gitmiyorsunuz. ayrica disiplin onemlidir, ki size verilip verilmedigi de bambaska bir mevzu, ama gorgu de bir baskadir hani sayin seda sayanlar.

November 5, 2010

sevişmelerimiz üzerinden kaç zaman geçti sevgili blog

çok ihmal ettim seni, çok yalnız bıraktım ama döndüm tüm açıksözlülüğümle. sönder av, kılıçdar, tecep rayyip, ener şeruygur, avcı, ak sarıklı namuslular, hilalli yolsuzlar derken günler geçti. benimse çok cümlelerim ve az zamanım var. fransızcadan geçme umudum, kırışık pantolonum, lezzetli sandviçlerim ve afilli muzik arşivimi alır giderim uzun süredir içine gömüldüğüm şıklı diyarlara. öpmedim gözlerinizden, hala anarşikim hala muhalifim. meeh.