November 4, 2017

zaman

zaman algılaması çok güç bir kavram. fizik bilgim beni yarı yolda bırakacağından kuramlarla değil, hislerle algılarımı açıklamam gerek sanırım. hatırladığım ilk anı mesela, muhtemelen üç yaşındayım ama öfkesi hala keskin. yirmi beş yaşındayım, ve hayatı çözdüğümü sanacak kadar kendimi umursadığım ve hayatı ciddiye almadığım yaşlarda bugün çok daha 'yetişkin' bir hayat yaşayacağımı düşünmüştüm mesela. yanlış yapmama çabası zamanı harcayış biçimi en iyi anlatan şeylerden. birine yanlış yapmamak, hayatı yanlış yapmamak. zamanla ilişkim, kontrol dürtüm ve sabırsızlığımın arasında hırpalanıyor çoğunlukla. bir de düşünmeden yaptıklarım var, o zaman, zaman çok daha serbest akıyor mesela. zamanı değil, bulmayı bekliyorum demiştin mesela, hep öyle dedin. sabır ve zaman birbirinin zıttı değilse de benim için kötü bir güç ilişkisindeler. haklıydın, haklısın. zamanı ilk defa bu kadar sabırla algılamam gerekiyor, başından beri bunu söylüyorsun, muhtemelen farkında olmadan. denizin dövdüğü taşlara benziyoruz, dalgalar ve sen zamanı değil diyorsunuz. ayaklarımız göl başımız deniz olana kadar, zamanı değil. haklısın çocuk, haklıyız.

#denizmisinlimanmı?