January 9, 2014

kaybetmenin ahlakı üzerine

her zaman haklı olamazsın, bunu doğrulayacak parametre yok. kaybolmak kaybetmeye yeğ midir? işin içinden çıkamıyorum. sanki bir cevabı yok. saçma. hep bir cevap vardır. bazı soruların birden fazla üstelik. birler, sıfırlar. bir rüya gördüm. deli gibi yağmur yağıyordu. mavi bir saree giyiyordum. yağmurun altında dans ediyorduk. ne kayıptım ne mağlup. şimdi gidiyorum. gitmek mi kaybolmak mı? kaybolmak gitmeye yeğdir. şimdi bir bavul hazırlıyorum. sevdiğim herkesi ve her şeyi 30 kilo sınırı olan bavuluma doldurmak istiyorum. kayıplara karışmak istiyorum. ismim devlet-i alanın defterlerinden silinsin, hesaplarım dürülsün. kaybetmeyi seviyorum, kaybolmayı daha çok. ama yine de dayanamıyorum. kardeşi kardeşe kırdırmak, birini üstte tutmak istiyorum. günlerdir bunun cevabını düşünüyorum: kaybolmak kaybetmeye yeğ midir?

January 1, 2014

anarşi vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi.

"çözüldün ve utancından ölecek haldesin. adın, ancak dünyanın yarısı havaya uçarsa temizlenir diye düşünüyorsun. zaten durmadan bunu planlıyorsun. birbirinden nafile intikam planlarıyla oyalanıyorsan. kafana kurşunu sıkana kadar da bundan başka bir şey yapacağın yok. geçen sene aldığın o allahlık kırıkkale tutukluk yapmazsa tabii."