January 25, 2015

ruhumu size açıyorum bayım. açın avuçlarınızı iyice. aman sıkıca tutun, düşürmeyin. bundan böyle tamamen avuçlarınızdayım. size güvenim sonsuz. tüm çıplaklığımla karşınızdayım. savunmasızım. şimdi size büyük bir sorumluluk yüklemiş oluyorum işte. ya avuçlarınızdakini kırılgan bir kuş yuvası gibi taşıyacaksınız, ya da yumruklarınızı sıkıp un ufak edeceksiniz benliğimi.

beni ben yapacak olan parmaklarınızın merhameti olacak. avuçlarınızın sıcaklığı büyütecek kalbimi. surlar yükselecek kürek kemiklerimden. sokaklarım odalarınıza çıkacak. pencerelerinize cezayir menekşeleri dikeceğim. sulayacaksınız onları. sokaklarımda dans edeceksiniz. surlarınızda kediler gerinecek. güneşler yükselecek saçlarımdan. gözlerinizi kırpıştırarak bakacaksınız yıldızlara. gülümsemelerimiz çarpışacak. belki bir yıldız kayacak.

ya da kafanızı çevireceksiniz belki kapılarıma. sokaklar harabeye dönecek. avuçlarınız buz kesecek. yanaklarım kızaracak ayazınızda. mevsimler değişecek. gökyüzü sıkışacak. ben bir köşede sizi bekleyeceğim. siz bakacak ama görmeyeceksiniz.

hadi ama açın avuçlarınızı iyice. sımsıkı kavrayın. korkmayın.

January 24, 2015

vazgeçmenin dayanılmaz hafifliği

bir maça papazını karo papazı yapacak gücü yok karo kızının. çünkü yorgun. çünkü huzurlu. vazgeçmekle gelen dayanılmaz hafifliğin ziğinde salınıyor. bir sigara yakıyor. bittiğinde berraklaşacak fal. evren yarılacak. nova. gözlerini kapatacak ve ona kadar sayamadan uykuya dalacak. yeni bir güne uyanacak. destesini karacak. gamzesi karo papazı kesecek. eksiksiz olacak.