tag:blogger.com,1999:blog-43607239752382095122024-03-05T21:44:01.364+03:00yours truly, nc.nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.comBlogger227125tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-36449484928615841692017-11-04T22:33:00.000+03:002017-11-04T22:37:08.693+03:00zamanzaman algılaması çok güç bir kavram. fizik bilgim beni yarı yolda bırakacağından kuramlarla değil, hislerle algılarımı açıklamam gerek sanırım. hatırladığım ilk anı mesela, muhtemelen üç yaşındayım ama öfkesi hala keskin. yirmi beş yaşındayım, ve hayatı çözdüğümü sanacak kadar kendimi umursadığım ve hayatı ciddiye almadığım yaşlarda bugün çok daha 'yetişkin' bir hayat yaşayacağımı düşünmüştüm mesela. yanlış yapmama çabası zamanı harcayış biçimi en iyi anlatan şeylerden. birine yanlış yapmamak, hayatı yanlış yapmamak. zamanla ilişkim, kontrol dürtüm ve sabırsızlığımın arasında hırpalanıyor çoğunlukla. bir de düşünmeden yaptıklarım var, o zaman, zaman çok daha serbest akıyor mesela. zamanı değil, bulmayı bekliyorum demiştin mesela, hep öyle dedin. sabır ve zaman birbirinin zıttı değilse de benim için kötü bir güç ilişkisindeler. haklıydın, haklısın. zamanı ilk defa bu kadar sabırla algılamam gerekiyor, başından beri bunu söylüyorsun, muhtemelen farkında olmadan. denizin dövdüğü taşlara benziyoruz, dalgalar ve sen zamanı değil diyorsunuz. ayaklarımız göl başımız deniz olana kadar, zamanı değil. haklısın çocuk, haklıyız.<br />
<br />
#denizmisinlimanmı?nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-9893529753694033772017-06-24T12:54:00.000+03:002017-06-28T11:28:40.413+03:00the land before time'daki hamamböcegi ile mulan'daki çekirgenin bir araya gelmesi dünyadaki en güzel şeylerden biri olabilecekken olamıyor. "-biliyor musun, yaralanıyoruz şurdan burdan." turgut uyar böyle karar anları için var galiba. gemilerini yaktığında yapabiliceğin bir kaç şey var. en sakin olanı yeri yarıp içine girmek. ve beklemek, başka bir gemiyi, başka bir limanı.nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-85699277464032148852017-06-15T01:12:00.001+03:002017-06-15T01:15:56.221+03:00belki başka bir göğün altında çimenlere uzanırız, el ele, bulutlarda çocukluğumuzu görürüz. bu gece sana güzel bir çocukluk çiziyorum bulutlara, bir başka göğün altında uzanıp çocukluğumuza içeriz diye.<br />
<br />
<div style="text-align: right;">
<a href="https://www.youtube.com/watch?v=0M7V3_Z2IiA">the moon must fall.</a></div>
nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-82534021432600245312017-05-30T21:19:00.000+03:002017-05-30T21:19:31.845+03:00ekim ihtişamlı bir kaybediştir. özlemektir. gridir. ankaradır. yılgındır. ama asla yıkık olmamıştır. yine ve yeniden kaybetmektir ama yenilmemektir. ekim ruhuna işlemiş çocuklar asla tam olarak mutlu olmazlar. fethedemeyecekleri kıtalara yürütürler gemileri. ankara viyana kapılarıdır ekim çocuklarıyla dolu.nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-58206700490192117382017-05-30T16:51:00.000+03:002017-05-30T21:29:04.006+03:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEie9vuzAfZ8euQyIcVEQ4iuMd-8fI_N7-g2ZwyLtTTC71BXzM1r6Gcv8-jDfKttyUnsoAkVWhoqXeOPJvuT1ecVnWA-DyZvlVFkqgq6dUiCG843_2beMxPG1Ot0UaKYdUdvKzd8HVuOZ1_R/s1600/3567629925_9344401ee7.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEie9vuzAfZ8euQyIcVEQ4iuMd-8fI_N7-g2ZwyLtTTC71BXzM1r6Gcv8-jDfKttyUnsoAkVWhoqXeOPJvuT1ecVnWA-DyZvlVFkqgq6dUiCG843_2beMxPG1Ot0UaKYdUdvKzd8HVuOZ1_R/s1600/3567629925_9344401ee7.jpg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
mektuplarim kayipsa postada, </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
cumartesiyi saramiyorsam pazartesiye, </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
sebebi sensin timur selcuk.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
bi' de beyaz guvercinin.</div>
nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-54106108949099131172017-05-21T17:36:00.000+03:002017-05-21T19:13:25.249+03:00(24 mayıs 2014)uçurumdan aşağı bakmanın en korkunç tarafı dayanılmaz atlama isteği. filmler ve kitaplarda yazmıyor. yaşaman gerekiyor. aşağısı muazzam bir okyanus. yeşil, mavi, yükseklik ve sen. tüm dünya ayaklarının ucunda, seni kucaklamak istiyor. atlamak. tek bir hamle ve özgürsün. ayaklarının altındaki dünya ağzına, burnuna doluyor. tuz. gözeneklerinden fışkırıyor dünya. elimden tutsan, birlikte atlasak. dünyanın koca tuz girdabında özgürleşsek. kimsin, nerdesin, ne yapıyorsun bilmiyorum. ama elini çabuk tut. bir. iki. üç. atlıyor<a href="https://www.youtube.com/watch?v=rVN1B-tUpgs">um.</a><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://waterfordwhispersnews.com/wp-content/uploads/2016/10/shutterstock_315364016.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://waterfordwhispersnews.com/wp-content/uploads/2016/10/shutterstock_315364016.jpg" height="214" width="320" /></a></div>
<br />nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-71188613143316814482016-05-10T02:52:00.000+03:002016-05-10T02:52:56.282+03:00dileğimi tuttum. sayıyorum sonsuzdan geri. o şarkıdaki gibi. belki bittiğinde sen yanımda olursun. korkmadan elimi tutarsın. bu gece değil biliyorum. bir gece.<br />
<br />
sonsuzdan geriye ve bir gece.nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-54675039060718163272016-05-06T00:48:00.001+03:002016-05-06T00:48:22.804+03:00'senin tenin sıcak<br />
benim içimde bir kedi<br />
yumdu gözlerini: "işte aşk" dedi.'nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-57425384691717644112016-04-23T02:21:00.000+03:002016-04-23T02:21:53.616+03:00flört diye bir şey yoktur.sen bana bir şeyler söylüyorsun. ne her zaman yaptığım gibi tek kulaklığı takmış müzik dinliyorum seni dinlerken, ne telefonumla oynuyorum. çıt çıksa gümbür gümbür ses çıkaracak kadar sessiz. masa tertemiz, sen durusun. dikkati dağıtacak hiçbir şey yok. sadece sen ve ben varız o an evrende. bana ne diyorsun bilmiyorum, tek bildiğim sen konuştukça kendimi duyduğum. çığlık çığlığa bağırıp kulağımı tıkasam da kendimi duyuyorum sadece birkaç gündür. ne seni dinleyebiliyorum, ne ankara'yı. içimdeki istanbul haykırıyor, trafik akıyor, martılar çığlık çığlığa. çok yorgunum, ne kadar uyursam uyuyayım hep uykusuzum. huzursuzum. ne okuyabiliyorum, ne dinleyebiliyorum. konuşamıyorum. bas baya boğuluyorum kendi sesimde. sesimi severim üstelik, duymayı en çok sevdiğim ses o. ama yılgınım, kendi söyleyeceklerimi dinleyemeyecek kadar bezginim. migrenlerde boğuluyorum. kendimi boğuyorum. duvarları tırmalıyorum. kapıları çarpmak istiyorum, masaları devirmek. seni yıkmak, seni itmek. tek bir düğmeye basmak ve her şeyin sonsuz patlamalara gömülmesini izlemek istiyorum. sanırım yavaş yavaş deliriyorum.<br />
<br />
birkiüç<br />
tıp.<br />
<br />
(21/11/2013'de yazılmış, niye yayımlanmamış.)nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-18520815880405560632016-04-23T01:29:00.001+03:002016-04-23T02:22:31.712+03:00sevgi diye bi'şey yoktur.şunun şurasında sevgiye inanan iki kişi kalmışız gibi bakmıştın bir keresinde bana. ellerimi tutmanı istemiştim, söyleyememiştim. zaten sana asla hiçbir şeyi söyleyemedim. sana bunları asla anlatamadığım için bugün aylardan sonra ilk kez ağladım. beni hırpaladığın gibi hırpalan istedim. ufak bir anlığına. sonra vazgeçtim. senden. seni sevmekten.nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-40485031122524346322016-04-13T14:03:00.001+03:002016-04-13T14:03:11.289+03:00insanlara ruhunuzu açtığınız ender anlar vardır. bir yıldız kayması gibi. eğer yanınızdaki insanlar ruhlarına bakmayı bırakmadıysa bir dilek tutarlar. ruhunuza dokunurlar. ve onları seversiniz. ve eğer şanslıysanız yıldız olursunuz. el ele tutuşur, birlikte yalnızlaşırsınız.<br />
<br />
bazen şehir ışıklarından görünmez yıldızlar. bir başka gece, bir başka göğü beklersiniz. ve eğer gerçekten şanslıysanız eninde sonunda bir dilek gerçek olur. sevgi budur. ne eksik, ne fazla. birlikte yalnızlaşan iki yıldız.<br />
<br />
(geçen yaz yazmışım. sevgi, hala, ne eksik ne fazla.)nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-74483845702431518302015-09-11T22:17:00.000+03:002015-09-11T22:17:18.960+03:00kocaman; sevgim, nefretim. çok büyükler. benliğimden, kalbimden, beynimden. <i>anlamak için yok ettim. </i>tüm adamlar, paket paket tütünler, şarkılar. un ufak ettim. benden, sevgiden, nefretten zerre kalmayana kadar. un ufağım. ne sevgi var, ne nefret. <i>bana beni geri ver. bir şansım olsun. </i>un ufağım. şans yok, aşk yok, öfke yok. yer yok, zaman yok. nilüfer kokuyor gece. <i>aaah. </i>çaresizlik var. belki başka yer, başka zaman. başka bir ömür. un ufak ama kocaman.nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-10482614315591149352015-07-24T23:25:00.000+03:002015-07-24T23:25:11.049+03:00"iyi değilim, iyi olmayacağım, iyi olmayın."nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-29803800044036678972015-04-27T10:11:00.006+03:002015-04-27T10:11:51.457+03:00aklim en iyi sabah banklarda sigara, kahve esliginde uyanmaya cabalarken calisiyor. icimdeki sair yirtik dondan firlar gibi firliyor. "cok canim sikiliyor, parcacik carpistiralim istersen" de bu sabahin mahsulu. ulku tamer kahve, sigara ve sabah mahmurlugu bilgeligiyle gurur duyardi bence.nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-60315372904400709742015-04-20T21:57:00.001+03:002015-04-20T21:57:16.399+03:00bakmak ve görmek arasında ince ama upuzun bi' çizgi var.<br />
bakıyorsun.<br />
görmüyorsun.nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-5172183984928299452015-04-17T11:05:00.001+03:002015-04-17T11:05:36.398+03:00"...yeryüzünün ışıltılarını lanetlemek istercesine ağladı.<br />
<br />
-bırak bu gece gözyaşların aksın, yarın yeniden dövüşmeye başlarsın. insanı, kendi üzüntüsü kadar yenilgiye uğratan bir başka şey yoktur."<br />
<br />
insanlar bana üzgün olup olmadığımı sorduğunda, hakikat de bu olduğunda, otomatik olarak yorgun olduğumu söylediğimi fark ettim az önce. tam da yukardaki satırları okuyordum. ve yanımdan geçen biri, selam vermek gafletinde bulunmamı fırsat bilip sordu; üzgün müydüm? yorgundum. mezuniyet yorgunluğu. amin maalouf beni anlıyordu. üzgün olup olmadığımı sormuyordu. üzgünlüğün sadece beni ilgilendirdiğini anlıyordu. oysa soruyorlardı. üzgün müydüm. yorgunluk benim için üzgünlüğün larvası. larva yunanca maske demekmiş. üzüntü kelimesi arapça hzn kökünden geliyormuş. hüzünün en iyi ifade ediliş biçimi ingilizceye denk düşüyor. feeling blue. ben, etten ve kemikten öte olan ben, üzülmüyor. katiyen. yoruluyor. bu gece yorulmaya devam edecek. yarınsa mavilerini akıtacak, larvasından polyommatus icarus çıkacak.nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-51556663205202811212015-03-25T23:55:00.000+02:002015-03-25T23:55:02.743+02:00içimdeki en derin çakıl taşına dokunuyorsun, sakinleşiyorum.nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-50034353275939593562015-03-19T16:43:00.001+02:002015-03-19T16:43:03.623+02:00her düşüncemin sokağı sana çıkıyor. dar, soğuk ve ıssız bir çıkmaz sokak. bir teneke var orada. bir türlü yaklaşamıyorum. adımlarım birbirine dolaşıyor. sanki kapağı kaldırsam aradığım tüm cevapları bulacakmışım gibi. duvara yaslanıyorum, tedirgince sigara sarıyorum. ne uzaklaşabiliyorum ne de yakınlaşabiliyorum. sanki bir an bakışlarımı çevirsem kaybolacak gibi geliyor. bir adım atsam diyorum. o his, sanki yıldırım düşecek adımlarımın dibine. tamam diyorum, ana caddeye dönmenin vakti geldi. tıkırtılar geliyor. en ufak tıkırtı umut olarak geri dönüyor. boğuluyorum. ne uzuyor, ne kısalıyorum. her kelimem duvarlarına çarpıyor, sekiyor ve paramparça oluyor. onaramıyorum. geri dönmenin vakti geldi de geçiyor bile, biliyorum. kıpırdayamıyorum.<br />
<br />
"pour a little salt,<br />
we were never here."<br />
<br />nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-54825833605571382542015-01-25T00:17:00.003+02:002015-01-25T00:19:59.125+02:00ruhumu size açıyorum bayım. açın avuçlarınızı iyice. aman sıkıca tutun, düşürmeyin. bundan böyle tamamen avuçlarınızdayım. size güvenim sonsuz. tüm çıplaklığımla karşınızdayım. savunmasızım. şimdi size büyük bir sorumluluk yüklemiş oluyorum işte. ya avuçlarınızdakini kırılgan bir kuş yuvası gibi taşıyacaksınız, ya da yumruklarınızı sıkıp un ufak edeceksiniz benliğimi.<br />
<br />
beni ben yapacak olan parmaklarınızın merhameti olacak. avuçlarınızın sıcaklığı büyütecek kalbimi. surlar yükselecek kürek kemiklerimden. sokaklarım odalarınıza çıkacak. pencerelerinize cezayir menekşeleri dikeceğim. sulayacaksınız onları. sokaklarımda dans edeceksiniz. surlarınızda kediler gerinecek. güneşler yükselecek saçlarımdan. gözlerinizi kırpıştırarak bakacaksınız yıldızlara. gülümsemelerimiz çarpışacak. belki bir yıldız kayacak.<br />
<br />
ya da kafanızı çevireceksiniz belki kapılarıma. sokaklar harabeye dönecek. avuçlarınız buz kesecek. yanaklarım kızaracak ayazınızda. mevsimler değişecek. gökyüzü sıkışacak. ben bir köşede sizi bekleyeceğim. siz bakacak ama görmeyeceksiniz.<br />
<br />
hadi ama açın avuçlarınızı iyice. sımsıkı kavrayın. korkmayın.nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-10703494025667619562015-01-24T23:58:00.001+02:002015-01-24T23:58:31.008+02:00vazgeçmenin dayanılmaz hafifliğibir maça papazını karo papazı yapacak gücü yok karo kızının. çünkü yorgun. çünkü huzurlu. vazgeçmekle gelen dayanılmaz hafifliğin <a href="https://www.youtube.com/watch?v=FnzHOsiaJns">mü</a>ziğinde salınıyor. bir sigara yakıyor. bittiğinde berraklaşacak fal. evren yarılacak. nova. gözlerini kapatacak ve ona kadar sayamadan uykuya dalacak. yeni bir güne uyanacak. destesini karacak. gamzesi karo papazı kesecek. eksiksiz olacak.nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-40357063699155577452014-11-24T18:25:00.001+02:002014-11-24T18:25:31.821+02:00<i>nefesini tut. ona kadar say.</i> all in.<br />
<br />
tam da kaybedecek bir şeyimiz kalmadığını düşündüğümüzde daha da dibe batıyoruz.nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-18202738337470437132014-11-22T18:31:00.002+02:002014-11-22T18:31:07.862+02:00solar sailersonsuzluğa tepeden bakıyorduk. kuş bakışı. özgürlük parmaklarımızın altında. uzanamıyorduk. hani bir yerlerde seni bekleyen bir şey olduğunu hissedersin. hiçbir yere sığamazsın. doğru zamanda yanlış yerde olduğun hissinden kurtulamazsın. üstümüze kapanıyordu gökyüzü. bir cumartesi günü, yağmur yağamamış bir türlü. bulutlara oturmuş, hiç gitmediğimiz o sokaklardan konuşuyorduk. dilimizin ucunda hiç bilmediğimiz kelimeler, hiç tanışmıyorduk. yıldızlara basıyorduk, birbirimize dokunuyorduk. sonsuzluk bize uzanıyordu, biz yanlış elleri tutuyorduk. yan yana, ama hep uzak. doğru yerde, yanlış zamanda. yanlış yerde, doğru zamanda. sonsuzluk bize tepeden bakıyordu. yine de tanışamıyorduk.<br />
<br />
artık ne doğru zaman var ne de mekan. sonsuzluğun yuttuğu iki denizciyiz tanıştığına memnun olamayan.nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-67334001247685356172014-11-14T20:04:00.000+02:002014-11-14T20:04:57.985+02:00terzikocaman parçalar yok ettim senden. kalıplar aldım.sabun oldu yüzün, ellerim. kocaman parçalar koydum kendimden. severek çizdim. kestim. nehirler taştı. köprüler yıkıldı. ve biz biriz. sevmeyi öğretti bir makas bana. sen benden bir terzi çıkardın. ben senden bir sevgi. şimdi elimde bir sabun, anlamak için yok ettiğim biz. bir sabun yerini aldı senin. ellerinde ellerim.<br />
<br />
ve o çakmağı kaybettim. çok değil bu ekimden bir cuma gelen gülüşünü de unuttum.<br />
anlamak için yok ettim.<br />
<br />
<br />
<br />nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-25000363023947551562014-11-14T19:53:00.003+02:002014-11-14T19:54:02.986+02:00kavafis ve iskenderiyeli<div class="MsoNormal">
"sözlerden, yüzümden, huylarımdan<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
kusursuz bir zırh yapacağım kendime;<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
çıkacağım o zaman kötülerin karşısına<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
hiç korku ve zayıflık duymadan.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
kötülük etmek isteyecekler.<br />
ama<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
bana yaklaşanların hiçbirisi de<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
bilmeyecek nerede yaralarım, incinir yerlerim,<o:p></o:p></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
onlar ki görünmeyecek beni saran yaralardan."<o:p></o:p></div>
nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4360723975238209512.post-10824865526215942672014-10-20T18:28:00.000+03:002014-10-20T18:28:26.810+03:00"anlamak için kendimi yok ettim."nchttp://www.blogger.com/profile/15406605984428188892noreply@blogger.com0